24 Mayıs 2009 Pazar

özeleştiri


ali bulaç, “ırak ve afganistan’daki saldırılarda sivilleri katledenler arasında eşcinseller daha istekli, daha agresif davranıyorlar” diyince,kıyamet koptu. darağacı kurudu ve bir zamanlar muhafazakâr kanadın hoşgörü referansı kabul edilen bulaç’ın ortaçağda kalmış kafası, homofobiye yakalandığı gerekçesiyle ipe geçirildi. 
iyi de, hani farklılıklara tahammül edecektik? eşcinsel örgütlerin mücadelesi “yaşam tarzlarının benimsenmese bile tercihlerine saygı duyulması” için değil miydi? hani o tüm farklıları bir arada yaşayabilme kızıl elması? aykırı yaşam biçimlerinin özgürlüğünü savunurken, farklı bir fikre karşı bu ne tahammülsüzlük? eleştiriden bile muaf olma isteği, hedeflenen ‘ayrımcılığın olmadığı bir dünya’ya ne kadar yakın? tahammülsüzlüğü, başkasına karşı olduğu zaman da reddetmedikten sonra, hoşgörü hayali boş bir umut olmayacak mı?

2 yorum:

Adsız,  24 Mayıs 2009 12:48  

yeter ki bu eleştireler kine,neferete çağırmasınlar insanları.yeter ki bu söylemler insanları yok etmeye,dışlamaya ya da görmezden gelmeye çalışmasın.eleştiriye tahammülsüzlük herkeste var.o başka.

Kaffy 26 Mayıs 2009 12:54  

eleştiri hiç olmasaydı dünya nasıl olurdu merak ediyorum valla...