8 Haziran 2010 Salı

Aziz Nesin

Bu tabloyu görünce, 'Türk insanının büyük bir çoğunluğu salaktır,' diyen o cesur insana: Aziz Nesin'e hak vermemek elde değil.


Aziz Nesin belgeselinden bu konuyla alakalı iki dakikalık bir video vardı ancak ekleyemiyorum. Malum, Atatürk'ü çok seven ve koruyan hükümetimiz, Atatürk'e yapılan hakaretlere tepkisiz kalamayıp Youtube'a girişi imkansız hale getirelim derken, Google'ı da kapatıp büyük bir salaklığa imza atmışlar.Bir de üstüne Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 'Bu ülkeyi Google yönetmiyor' diyerek ilginç bir tespitte bulunmuş. - Ya da şaka yapmıştır. ben farkına varamadım henüz, kusuruma bakmayın. -

Sevgiler...

Not: Tabloyu tam görebilmek için üzerine tıklayın.

Read more...

31 Mayıs 2010 Pazartesi

büyüdükçe çayın demi artıyor, daha kolay kahvaltı yapabiliyorum; midem pek bulanmıyor, ve de artık mutluluklarımın kırkı çıkmadan kötü hadiseler neticesinde son bulmasından etkilenmez oldum. sanırım bu daha çok kader inancımın git gide azalmasıyla alakalı. daha az allaha inanır oldum.

Read more...

3 Mart 2010 Çarşamba

gözlem

gay partner arama sitelerinden edindiğimiz arkadaşlar ve günlük hayatta yüzlerini gördüğümüz arkadaşlar bizim çok farklı yanlarımızı tanıyorlar hiç fark ettiniz mi ? İnsan bu gibi durumlarda çift karakterli olmaya itiliyor bence. Şahsen, günlük yaşantımda gizlemek zorunda kaldığım ayrıntıları dile getirmemek için git gide daha az çaba harcıyorum. Bu da bizi biraz daha iyi bir yalancı yapmıyor mu sizce?


somut bir örnek vermek gerekirse, eğer msn konuşmalarınız kaydediliyorsa ve gay partner arama sitelerinden birkaç insanla konuşmuşsanız kullandığınız jargonu birazcık inceleyin. 'kib', (kendine iyi bak) 'aol' ( allaha emanet ol ) vb. kısaltmaları gay olmayan insanlarla konuşurken sarf ediyorsunuz. ancak cinsel yönelim değişince bu kısaltmalar 'asl', 'ap?' gibi (bence gereksiz) kısaltmalara bırakmıyor mu kendini ? bırakıyor. ( siz olmasa da karşınızdaki söylüyor bir süre sonra )

işte, gay olmak farkında olmadan bizde çeşitli farklılıklara yol açabiliyor. ekseriyet zaten ateist ya da agnostik ( bende dahilim bu çoğunluğa ) bu da sanki birazcık ' iki yüzlülüğü ' manifestomuzun ana ve birinci maddesi yapıyor. memnun olmasak da zorundayız birazcık!

Read more...

9 Şubat 2010 Salı

aylar sonra:)

odamın kapısı aralık, yaklaşık altı aydır izlemediğim o aptal kutunun sesi çalınıyor kulağıma. uğur dündar an itibariyle haberleri okuyor, aşk-ı memnu dizisinin aldığı ikinci uyarı cezasını... '' türk toplumunun ahlak yapısına, gelenek ve göreneklerine hiç uygun değil '' denilen dizi, ne idüğü belirsiz kurumlar tarafından yasaklanıyor. saçmalık! bu yasaklamayı getiren insanların dünyadan hatta türkiye'den haberi yok. yakın arkadaşlarımdan ve kendimden yola çıkarak söylüyorum bunu, orada yaşananlar, gerçek hayatta 'soft' bile kaçıyor... bu dizinin kaldırılması taraftarlarının da '' tencere diplerini '' merak ediyorum. bakalım kimin ki daha kara?



Read more...

3 Kasım 2009 Salı

poor u..

son bahsettiğim ilişkimi de bitirdim sanırım kendi içimde. artık o kişiyi sevmek, o kadar zahmete değmiyor o beni sevse bile. insan hep karşıdakinin daha az sevdiğini düşünür ya işte buna kendini inandırınca ilişki zaten bitiyor. açık konuşmam gerekirse 3 haftadır bende sadakat kalmamıştı ve onda baştan beri yoktu. birisiyle yatmadığını biliyorum ancak bu yeterli değil benim için. arayışta olması bitirmek için yeterli... ( açık ilişki diye birşey var ancak açık ilişki yaşayacak son insan benim . )


anladım (geç anlıyorum) gay ilişkilerinde sadakat o kadar ender bulunan bir şey ki eğer bulduysanız, ( bulduğunuzu düşünüyorsunuz bence, tekrar gözden geçirin ) gerçekten bulduysanız değerini bilin derim. çünkü gayler çok çok doyumsuz.. elindekiyle yetinmeyi bilmiyor . ne beklenir kesinlikle şu an yaşanan uzun süreli ilişkilerin bir çoğu sex odaklı.. cinsel tatmin odak nokta. aşk felan değil.

insan başkasını kendi gibi sanıyor ama herkes aynı değil işte. bağlanmadan önce tekrar ve tekrar düşünün derim. sonunu bilin güllük gülistanlık değil bu uzun süreli ilişkiler. siz sanarsınız, karşıdaki yapar. kanıtlayamazsınız. bok gibi yaşarsınız..

Read more...

1 Kasım 2009 Pazar

evet, uzun bir süredir yazı yazmıyordum. ve bu yazmadığım sürede ilginç olaylar, insanlar, piskopatlar, paranoyaklıklar eksik olmadı. olgunluk sınırlarımı zorlayan olaylar yaşadım.


şu sıralar ise bilgisayardan ve gay ortamından el ayak çekip, kendimi derslerime verdim. uğraşlarımı değiştirmeye çalışıyorum. yeni sınav sistemini anlamaya çalışıyorum. iç çamaşır değiştirir gibi sınav sistemini değiştiriyorlar bu da tartışılacak bir konu ancak şu an sırası değil.

bir önceki yazımda bahsettiğim ilişkim 3.5 ayını doldurdu. halen mutluyum diyelim ama beni paranoyak yaptı sanırım. :D bunun da nedeni güvensizlik. karşılıklı güven meselesini bir türlü çözemedik. ne o bana tam olarak güveniyor ne de ben ona. bunun en büyük nedeni de uzaklık. ve onun peşini bırakmayan bin bir türlü insanlar.

şimdilik bu kadar.. yazmıyor olmam sizleri okumuyorum anlamına gelmiyor.

Read more...

5 Eylül 2009 Cumartesi

oley

sevgilim var artık :D 17 ağustostan beri... uzun süreli bir ilişki olur inş yareppe ( ateist duası ) amen. maaşalah deyin. tü tü tü tü

Read more...

2 Eylül 2009 Çarşamba

sevgili

bazen büyük bir yalnış yaparsınız. aldatmaya yeltenirsiniz(asla da deseniz, sadaket ikonası da olsanız olur bazen.) ve sevgilinin haberi olur... içinizi sızlatan bu değildir. yani yakalanmak değildir. (çünkü seviyorsanız eğer sevginizden eminsinizdir ve bunu kanıtlayabileceğinizi düşünürsünüz. ) asıl içinizi acıtan bu hatayı sevgilinin çabuk affetmesidir. çünkü sevgilinin sizi neden sevdiğini sorgulamaya başlıyorsunuz.


acaba çıkar ilişkisi içinde mi bulacaksınız kendinizi ? bunu mu fark edeceksiniz bir gün?

ya da aşkın pembe gözlüklerinin doğruyu gösterdiğini mi fark edeceksiniz? belki de sevgilinizin sevgisi sizin sevginize ağır basar ve bu yüzden affetmiştir. (belki de o sizin onu sevdiğinizden çok, sizi seviyordur.)

zaman gösterecek.

Read more...

10 Ağustos 2009 Pazartesi

o

''hayat bazılarına mutsuz olmakla duygusuz olmak arasında bir tercih hakkı tanır, daha fazlasını değil'' murathan mungan


bundan sonra duygu fakiri bir insan olacağım diye söz verirken kendime, şu an halen mutsuzsam; bu durum umarım benim acizliğimden değil, karşımdakinin duygusuzluğundan kaynaklanıyordur.. ben niye birine önem vermedem yaşayamıyorum aq.



Read more...

6 Ağustos 2009 Perşembe

korkarım

Korkarım tanışacağız sizinle
Birkaç film seyredeceğiz belki de
Ellerim tanışacak ellerinizle
Seveceksiniz beni uzun uzun
İçimde telaş olacak aşkınız
Bir başka bakacağım günlere
Dünler dahi değişecek gözümde
Seveceğim sizi hem de çok

Korkarım alışacağız birbirimize
Hangi yemeği sevdiğinizi bileceğim
Siz televizyona bakarken
Ben saçlarımı öreceğim
Konuşmadan oturacağız aynı evde
Midem kasılmayacak artık sizi beklerken
Seveceksiniz beni, hem de çok
Ama işte, daha az bir keyifle

Korkarım gideceksiniz sonra siz
Biraz ferah ruhunuz, biraz üzgün
Uykunun o ipek sığınağında gelecek nefesiniz
Özleyeceğim sizi, hem de çok
Benden bir ses bekleyecek, aramayacaksınız
Hem özleyeceğiz, hem uzakta dinleneceğiz
Ve işte böyle biz artık biz olmayacağız
Korkarım tanışacağız, sevişeceğiz, ayrılacağız sizinle...

Read more...