4 Haziran 2009 Perşembe

hmm

tanrının varlığına inanmak bana bazen saçma geliyor. somut olarak onun var olduğunu kanıtlayan hiçbir şeye rastlamadım. ''kutsal kitaplar ne oluyor o zaman?'' derseniz; uydurma olduğunu söyleyebilirim. ki incildeki olayların, mitolojik hikayelerden geldiği çoktan kanıtlandı. (bkz: zeitgeist belgeseli) ama benim için asıl önemli şey kutsal kitapların gerçekte var olup olmadığı değil, tanrının var olup olmadığıdır. bu konuda adam fawer'ın kitabından alıntı yapmak istiyorum '' ... eğer o zaman gerçek bir varlığın olduğunu ve yokluğun, hiçbir gerçek varlığı üretemiyeceğini biliyorsak, bu ezelden beri bir şeyin olduğunun bariz bir gösterimidir; ezelden beri olmayanın bir başlangıcı olduğuna ve başlangıcı olanın da başka bir şey tarafından üretilmiş olması gerektiğine götürür. ebedi, her şeye gücü yeten ve her şeyi bilen bir varlık olduğuna. '' ( empati 344.s. ) uzun bir süre buna kafa yordum.. yukarıda bahsedilen ebedi varlığın olup olmadığına. o nasıl var oldu o zaman? hiçbir şeyin yoktan var edilemeyeceğini kendi gözlerinizle görüyorsunuz e o zaman o ebedi varlık nasıl var oldu birdenbire? mantıklıymış gibi '' o doğmamış ve doğrulmamıştır. '' diyenler bence yalnızca kendilerini kandırıyorlar. öncelikle benim inanacağım şey, aklıma yatmalı. ''bazı şeyleri biz sınırla aklımızla anlayamayız.'' demeyin. akla ve mantığa uygun olmayan şeye nasıl inanılır? daha inanmamı istenen varlığın nasıl var olduğunu bile anlamıyorum.

0 yorum: